Wednesday, November 21, 2007
Patlayan Soda Şişeleri
Sabah gazetesinin yaptığı ilk haber elde patlayan soda şişesi vakalarının artışıyla ilgiliydi. Soda üreticileri ve Şişecam hatayı farklı nedenlerle açıklarken bazı üreticiler ise tüketicilerin hatalı davrandığını ileri sürüyordu fakat yaygın görüş, kazaların yüksek oranda karbondioksit basılmasından kaynaklanması.
Adapazarı'ndaki büfeci Tuncay Sarı'nın buzdolabına yerleştirmeye çalıştığı soda şişesinin elinde patlaması nedeniyle görme kaybına uğraması, Sakarya'da iki çocuk annesi F.U, elinde patlayan soda şişesiyle bir gözünü yitirmesi, soda şişelerinin patlaması nedeniyle Mersin'den Dilek Tülü, Manisa'dan Murat Kaygaş ile İstanbul'dan Ceylan Bayram, Osman Yılmaz ve Rıdvan Özkan gözlerinden yaralanması gibi haber ajanslarına yansıyan vakalar kim bilir yaşanan soda kazalarının yüzde kaçını oluşturuyor. Sırma Soda'nın üreticisi Grup Soda ve Meşrubat Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli Sabah gazetesiyle yaptığı röportajda sorunun depozitosuz şişelerin daha ince camla üretilmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
Davut Dişli bu konuda şunları söylemiş;
"Şişeler güvenle taşınsın diye 6'lı multipack ambalaj yaptık. Şişelerin üzerine "Çalkalamadan taşıyınız, aksi halde yaşanacaklardan sorumlu değiliz" diye uyarı yazdık. Patlayan şişeler dönüşümsüz şişeler. Yani içildikten sonra atılan şişeler. Cam sanayinde daha önce dönüşümlü şişe kullanılırdı. Şişecam üretiyor şişeyi. Ayağı kesilen, parmağı kopanlar var. Bizim ödediğimiz tazminatı bir bilseniz. Diyoruz ki 'Şişenin kalınlığını biraz artırsınlar, fiyatı da artırsınlar. Bu, maliyete yansımaz ki'. Hiçbir suçumuz yokken dört mahkeme kaybettik, büyük tazminatlar ödedik."
Öte yandan, Şişecam Yurtiçi Şişe Müdürü Levent Sungur ise şişede kullanılan camın kalınlığının patlamaya etkisi olmayacağını belirterek, şunları şöylemiş;
"Şişenin hafif ya da ağır olması patlamayı etkilemez. Biz şişeleri tüm dünyadaki gibi, aynı teknolojiyle üretiyoruz. Kullanıcının bu şişeyi ne şekilde taşıdığı, şişenin darbe yiyip yemediği ve saklama koşulları önemli. Güneşten korunması gerekiyor. Şişenin içindeki basınç önemli. Şişenin içine dolum yapan firmaların basıncı kontrol etmesi gerekiyor ki, biz çeşitli zamanlarda piyasadan şişe toplayıp ölçüm de yapıyoruz. Az da olsa basınçla ilgili sorun görürsek firmaları uyarıyoruz. Firmalara teknik gruptaki arkadaşlarımız bilinçlendirme seminerleri veriyor. Ama bu kazalar, dolum veya üretimden çok saklama koşulları ve nihai tüketicinin hatasından kaynaklanıyor. Şişelerin olduğu poşetin sallanarak taşınması ürünün birbirine çarpmasına neden olabilir. Olayların sıcakla da ilgisi olamaz, çünkü biz bu şişeleri pek çok ülkeye ihraç ediyoruz. Suudi Arabistan'a da bunlar gidiyor. Yurt dışında herhangi bir sorun yaşamadık."
Gıdasa İçecek Genel Müdürü Adnan Erem ise farklı bir noktaya dikkat çekiyor. Yurtdışında 1 litreye 7 gram gaz basıldığını belirten Erem ve Türkiye'de ise yurtdışına göre 1 litreye 10 gramın üzerinde gaz basıldığını ve bunun patlamalara sebep olabileceğini belirtiyor.
"Normalde şöyle bir tespit var. Maden suyu, kaynağından bu kadar yüksek gazlarla çıkmıyor. İçindeki gaz alınıyor, karbondioksit ilave ediliyor. Bunun oranları üründen ürüne değişiyor. Türk halkı yüksek gazla seviyor. Bu nedenle 1 litreye 10 gram ve üzerinde gaz basılıyor. Gaz seviyesi arttığı zaman patlama riski de artıyor. Ben patlamaların taşıma hatası ve işte bu yüksek gaz oranından kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Yurt dışında gaz miktarı 7-8 gramı geçmez, biz kendi ürünümüze 6.5 gram basıyoruz. Türkiye'de 10'un üzerinde gaz basıldığını biliyorum. "
Bu durumda suçlu gerekli argeyi yapmayarak bu demeçleri veren ve tüketicilere maden suyu taşıma kurallarını öneren üreticiler değil maden suyunu yüksek gaz oranıyla seven ve hatalı taşıyan Türk tüketicisi çıkıyor.
İlgili haberde şişeleri patlatmak için uyulması gereken kurallar ise şu şekilde;
Şişenin ağzına kadar dolu olmamasına dikkat edin.
Güneşin altında kalmış ürünleri satın almayın.
Yüksek gaz oranı yerine daha düşük karbondioksit içeren ürünleri seçin.
Satın aldıktan sonra evinize götürürken hareket ettirmeyin.
Buzdolabında yatık halde saklamayın.
Kapağını açmadan önce sallamayın, yüzünüze yaklaştırmayın.
Sabah gazetesinde soda şişeleriyle yapılan bir diğer haberse Atatürk Havalimanı'nda satılan ünlü bir markaya ait maden suyu şişesin içinden ağzı kapalı olduğu halde çiğnenmiş bir sakız çıkması. Şişeyi satın alan kişinin üretici firmasıyla görüşme girişimi ise şişeleme hatası olduğunu ve yetkililerin yapabilecekleri bir şey olmadığını yanıtını alarak sonuçlanmış. Sodasından çiğnenmiş sakız çıkan Abdullah Karaman, bu durumların önüne tüketici duyarlılığıyla geçilebileceğine söylüyor,
"Bu Avrupa'da olsa kim bilir neler olur. Herkes duyarlı olsun ki firmalar yaptıkları hatalardan kendilerini alıp, bir daha yapmasınlar. Şikayetçiyim, dava açacağım'' şeklinde isyanını dile getiriyor.Şirketinin Avrupa Yakası Satış Sorumlusu Süha Akgöz'le yapılan görüşmede ise, bu şekil hatalarla zaman zaman karşılaşıldığını, konuyla ilgili yapabilecekleri birşeyin olmadığını ifade ediyor.
Sabah gazetesinde yayınlanan iki haberden sonra soda üreticilerinin nasıl bir strateji izleyecekleri ve gerçekleşen bu olaylara karşı ne gibi önlemler alacakları merakla bekleniyor.
Mustafa Kurtulmuş
http://www.pazarlamaturkiye.com/content/view/559/116/ 21/11/2007