Hayatımın Fikri projesi genç girişimcileri keşfe devam ediyor
Avea ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından üniversite öğrencisi genç girişimci adaylarına ulaşarak, kendi iş fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunmayı amaçlayan “Hayatımın Fikri” projesi ikinci yılında sekiz üniversitede 2.400 gence ulaşmayı hedefliyor.
Hayatımın Fikri projesi, genç girişimci adaylarının henüz üniversitedeyken potansiyellerini ortaya çıkarmayı, onları desteklemeyi ve ürettikleri projeler ile yeni iş fikir ve alanları yaratmalarını hedefliyor. Proje 2007-2008 eğitim-öğretim yılında Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi, Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam Üniversitesi, Çanakkale’de On Sekiz Mart Üniversitesi, İzmir’de Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Bolu’da Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Mersin’de Mersin Üniversitesi olmak üzere toplam sekiz üniversitede fakülte ve bölüm ayrımı yapmaksızın 2.400 gence ulaşmayı hedefliyor.
Hayatımın Fikri projesi eğitim, danışmanlık ve girişimcilik kurulu toplantısı aşamalarından oluşuyor. Projenin eğitim aşamasında uygulanabilir iş fikri, girişimcilik, fizibilite hazırlama ve iş planlaması konularında dersler veriliyor. Eğitimler tamamlandıktan sonra gençler, kazandıkları donanımla iş fikirlerini projelendirmeye başlıyor. Bu aşamada ise gençlere iki ay süreyle danışmanlık veriliyor. Son olarak iş planları hazırlanan projeler arasından eğitmenler tarafından ön eleme yapılıyor. Başarılı bulunan genç girişimci adayları projelerini, tanınmış girişimcilerden oluşan Gençlik için Girişimcilik kuruluna sunuyorlar. Bu projeler arasından uygun bulunanlar fonlanarak, gençler tarafından oluşturulan iş fikirlerinin hayata geçmesi sağlanıyor.
Marketing Türkiye
Banu Paksoy
107604164
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Aslında bir taraftan böyle projelerin çok daha fazla insana ulaşabilmek ve bir bakıma fırsat eşitliği sağlamak adına faydalı olabileceğini düşünsem de, diğer yandan bu kurumsal sorumluluk projesini üstlenen şirketlerin bu projeleri üstlenirken çok da masum olmadıkları düşüncesiyle yüz yüze geliyorum. Çoğu firma böyle bir projeyle basının ilgisini sağlamaya çaışırken -ki sanıyorum bu bir bakıma denetim altına alındı- diğerleri de bunu bir kelle avına çevirmiş durumda gibi geliyor. Özellikle bu tip oldukça rekabetçi firmaların yoğunlaştığı alanlar olan üniversiteler iş hayatının yırtıcı havasındansa daha bilimsel odaklı olmalı gibi geliyor bana. Böyle yarışmalar bir taraftan yaratıcılığı tetiklerken öteki taraftan acımasız rekabetin ortasına atabiliyor kişileri. Dolayısıyla ya bu tip organizasyonları üstlenen kurum daha farklı olmalı ve bu konuda daha takipçi olmalı ya da üniversiteler daha farklı alanlarda da cazibe yaratabilmeli diye düşünüyorum.
107604164
Post a Comment