Monday, December 17, 2007

Üzüm salkımı Moldova Avrupa'nın şarap deposu

Haritada üzüm salkımına benzeyen sınırlarıyla yer alan Moldova, şaraplarının kalitesiyle dikkat çekiyor. Ülkenin ünlü Cricova şaraplarının iş ortaklığını üstlenen işadamı Kutay, Moldova'yı ve şaraplarını anlattı


ŞÜKRÜ ANDAÇ

Ünlü tarihçi Cemal Kutay'ın oğlu Ömer Faruk Kutay, 4.5 milyonluk Moldova'nın dünyaca meşhur şarap markası Cricova'nın ABD ve Kanada'yı içine alan kuzey Amerika bölgesi ve Türkiye'de iş ortaklığını yürütüyor. Cricova'nın ürünleri arasında Chandelier ismi altında Türkiye pazarına sunduğu bir şarabı da bulunuyor. Markanın Türkiye distribütörlüğünü ise Ahmet Somuncuoğlu üstleniyor. Ömer Faruk Kutay'la dünyaca ünlü misafirleri ağırlayan Cricova şaraplarını ve Kimexco adıyla faaliyet gösteren şirketin yatırımlarını konuştuk.

Cricova'yla nasıl bir ortaklığınız var?
Kimexco adlı şirketimizle Kuzey Amerika ve Türkiye'de Cricova'nın iş ortağı olarak faaliyet gösteriyoruz. Faaliyette bulunduğumuz bu bölgelerde lokal pazar ve özel müşterilere Cricova şaraplarını ulaştırıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye'de yine Cricova tarafından üretilen 'Chandelier' markasını pazara sunuyoruz.
Cabarnet Caddesi...
Hedef kitleniz kimler?
Türkiye'de Metro, Real ve Okko gibi perakende satış noktalarında şaraplarımız bulunuyor. Bunun yanı sıra diğer zincirlerle de görüşüyoruz. Yakında farklı noktalarda da yerimizi alacağız. Ayrıca restoranlar ve barlarda da ürünlerimiz yer alıyor. Bunun yanı sıra koleksiyon şaraplarımızı da Türkiye'de özel müşterilere sunacağız.

Cricova'dan bahsedecek olursanız, neler öne çıkıyor?
Moldova'da bulunan Cricova, dünyanın en büyük şarap ve şampanya üreten entegre tesisi durumunda. Yıllık üretim kapasitemiz 15 milyon litreyi buluyor. Cabarnet Sauvignon, Pinot Noir, tüm klasik Fransız üzümleri, Sauvignon Blanc ve Merlot'dan şarap üretiyoruz. Cricova, Amerika'da saygın şarap değerlendirme kriterlerine göre yüksek standardlarda olup, dünyanın dört bir yanında tüketicilere ulaştırılıyor. Geçmişi yüz yıllar öncesine dayanan, buna karşın 1952 yılında şirketleşen Cricova, Moldova Ulusal Kültürel Değer kapsamında olan bir devlet kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.

Temsil ettiğiniz marka şarapçılıkta önemli bir yere sahip. Bunun sebepleri nedir?
Cricova'nın tarihi çok eskilere dayanıyor. Özel pek çok koleksiyon serisi var. Dünyanın önde gelen liderleri tesisleri ziyaret etti. Hatta zengin bir de şarap müzesi bulunuyor. Bu müzede neler yok ki. Gelin sizi mistik bir dünyaya götüreyim. Hitler'in Maresali Hermann Goering'in paha biçilmez koleksiyonu bizde. Ruslar Berlin'i ele geçirince bu hazineyi Cricova mahzenlerine getirip, depolamışlar. Keza dünyanın en pahalı şarabı olarak bilinen 1902 Jerusalem (Kudüs) şarabı da bizim muhafazamızda. Yerin 100 metre altındaki müzemizde milyonlarca litre eşi, benzeri olmayan şarap hazinesi var. Bu gizemli şarap dünyasında her sokak bir klasik üzüm cinsi ismini alıyor. Cabernet Caddesi, Merlot Sokağı, Pinot Noir yolu, Chardonnay viraji gibi.
CV'ye bakıp satıyorlar
Koleksiyon serilerinizden bahseder misiniz, fiyatları ne kadar?
Özel stoklarımızda sadece 150 bin şişe kalan ve ABD şarap borsasında bile peşinden koşulan, 18-20 yıllık çok nadide şaraplar bulunuyor. Bunlar halihazırda satışı yapılan ürünler. Bu koleksiyondaki ürünler tek şartla satılıyor. O da talibin CV'sinin özenle incelenmesi şartı. Biz bu özel ürünleri özgeçmişleri incelemeden satmayız. Amacımız bu ürünlerin şarap tutkunu olanlarda bulunması. Burada paranın ötesi bir takım değerler söz konusu çünkü. Bunların fiyatlarına gelince. Astronomik paha biçilen o meşhur Fransız şaraplarına oranla son derece cazip fiyatla bu şarapların yeni sahiplerini aradığını söyleyebilirim. Ama dediğim gibi, Cricova Koleksiyon şarabını satın alabilmek icin salt para değil 'şarap ruhu' gerek.

Kimler Cricova tutkunu, birkaç isim verebilir misiniz?
Maalasef isim açıklayamıyorum. Ama şunu söyleyebilirim. Fransa, Rusya, ve Çin devlet başkanları Cricova tesislerinde bulundu. Keza Süleyman Demirel de müzemizi gezdi. Bunun dışında dünyanın dört bir köşesinden önde gelen işadamları, patronlar, ünlü sporcular, sanatçılar da Cricova'yla tanışı.

Ürettiğiniz şampanyalar kaç çeşit?
Beyaz, kırmızı ve pembe var. Beyaz sek, demi sek de var.

Uzun zamandır bu işle uğraşan biri olarak dünya şaraplarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, yeni dünya yani ABD-Kaliforniya, Şili-Arjantin, Güney Afrika ve Avustralya şaraplarına sözgelimi gövdelilere şüpheyle yaklaşıyorum çünkü çoğu teknolojik olarak deforme ve forse edilmiş, alkol seviyesi artifisyel (yapay) güçlendirilmiş şaraplar bunlar. Cricova ise klasik yöntemlerle hiçbir kimyasal katkı kullanılmadan, bir anlamda organik yöntemle, en asil üzümlerden üretiliyor.

BAŞBAKAN TARLEV:
Kalitemizle öne çıkıyoruz
Cricova şaraplarının ülke ekonomisi için oldukça önemli yere sahip olduğunu söyleyen Moldova Cumhuriyeti Başbakanı Vasile Tarlev, "Moldova lojistik ve stratejik anlamda çok özel bir konumda. Kuzey ve doğumuzda Rusya ve eski Sovyetler Birliği ülkeleri, güney ve batımızda Avrupa Birliği üyesi ülkeler var. Büyüme potansiyelimiz üst seviyede çünkü çok bakir bir ülke ve her tür yatırıma da açık. Yabancı sermayeyi cesaretlendirmek için çok liberal ve özendirici bir mali sistem uyguluyoruz, bir dizi teşvik veriyoruz. AB'ye tam üye olmaya adayız. Bulgaristan, Romanya AB'ye yeni girdiler, şimdi sıra Moldova'da" dedi.
"Biz Moldova olarak bir anlamda Avrupa'nın şarap deposuyuz" diyen Tarlev, "Dünyada yüzölçüm itibariyle bizden daha fazla kaliteli şarap üreten bir ikinci ülke yok. Zaten haritaya bakarsanız Moldova'yı sanki bir üzüm salkımı şeklinde görürsünüz" şeklinde konuştu.
Tarlev, Türkiye ve Moldova ilişkileriyle ilgili de şunları söyledi: "Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz hızla gelişiyor. Türkiye benim favori ulkelerim arasında. Fırsat buldukça tatile de giderim. Türk işadamlarına kapımız her zaman açık. Gelsinler somut projeleriyle derhal ilgilenelim. 2006 yılı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 143 milyon dolardır ki bu 2005'e göre yüzde 21'lik artışa işaret ediyor."

Bilge OZANSOY
107604042
www.milliyet.com.tr

1 comment:

Marketers discussing marketing & markets said...

Başarılı bir çalışma olmuş bence.Vizyonları , misyonları , hedef kitleleri belli.Pazara ulaşmak için gittikleri ülkelerde yerel firmalarla ortaklıktan kaçılınılmamış. Stratejileri ve pazara ürünü sunuşları çok başarılı. Kısa sürede pazar paylarını artıracaklarını düşünüyorum.
Bilge OZANSOY
107604042