Wednesday, December 19, 2007

An experience to share

Nevin Tan
10760407

Deslerimizin birçoğunda vurgulanan konu, ürünün pazarlama yönteminin o pazara, tüketici alışkanlıkları, inançlar, gelenekler vs. açılarından uygunluğu olmuştu. Bu konuyla ilgili bir deneyimimi paylaşmak isterim:
Uluslarası bir firmada çalışıyorum. Sene içinde en az 1 dönem reklamlarımız TV'de yer almaktadır. Bu reklamların hazırlanması (fikir oluşumu ve tüm hazırlıklar) merkez ofisimiz Londra'da yapılır ve bu çalışma grubunda o ülkenin pazarlama müdürü de bulunur. Bu kişi kesinlikle anne ya da baba tarafından o ülke ile ilişkili birisidir.
Bizim örneğimizde Türkiye'den sorumlu pazarlama müdürümüz anne tarafından Türk olmakla birlikte bir Türk ile evli olduğundanher zaman Türk pazarından haberdardır ve ülkemize senede yaklaşık 7 ziyarette bulunur. Ancak az sonra belirteceğim hatanın farkına varamamış olması ilginç bir tesadüftür.
2008 için tasarlanan reklam; müzik, canlılık, tüketici bilinci gibi ana konularda mükemmel olmasına rağmen büyük bir hatayı da bünyesinde taşımaktadır: Hikaye bir kilisede noktalanmaktadır...
İş ortaklarımızdan oluşan 10 üst düzey yönetici ve ülke müdürlerimize bu reklam çalışması geçtiğimiz haftalarda tanıtıldı ve tahmin edileceği üzere 'red' aldı. Hikaye başarılı olduğundan sadece son sahnedeki setting değiştirilecek.
Böyle hatalarda sonuç daha can yakıcı olabilir ama bizim örneğimizde olabilecek en düşük maliyetle ve tüketici önüne çıkmadan bu hata düzeltilmiş oldu. Her firma bizim kadar şanslı olmayabilir, bu yüzden içinde bulunduğumuz pazarla ilgili son derece dikkatli davranmak gerekmektedir.

No comments: